İSLAM’DA TASVİR YASAĞI / The prohibition on ISLAM

Tasvir yasağı genel anlamıyla birçok dinlerde görülen bir yasağa işaret eder; Hristiyan, Yahudi ve İslam dinlerindeki yasağı belirtmektedir. Özel anlamıyla ise tasvir yasağı; Bizans’ta belli bir devirde ki, bu dönem İkonoklazma dönemidir, 726- 843 yılları arasında hüküm süren bir yasağı işaret etmektedir. Hristiyanlıkta ve İslam dininde bu yasak dönemleri aynı tarihlere denk gelmektedir.

Musa dininin resim yasağını, Tek Tanrılı dinlerin sonuncusu olan Müslümanlık da benimser. Hristiyanlıkta olduğu gibi Tanrı’yı yeryüzüne indirip somutlaştıran, onunla senli- benli bir ilişki kurulmasını sağlayan bir düşüncenin İslam dininde yeri yoktur. Hristiyanlıkta insanla Tanrı arasındaki baba-oğul ilişkisi Müslümanlara yabancı bir durumdur. Kur’an’da, Tevrat’ta olduğu gibi, resmi yasaklayan bir ayetle karşılaşmıyoruz. Kur’an’ın yasakladığı putlardır. Fakat cahiliye devrinde Arap toplulukları tasviri puttan ayırmıyor, biçim verme yeteneğinde tabiat üstü bir gücün bulunduğuna inanıyor ve tasvire tapıyorlardı. Bu yüzden Kur’an’da biçim verme (savara) ve paratma(bara’a) aynı anlama gelir ve yaratana musavvir (tasvir yapan) denir.

İslam’da daha önceleri kesin bir tasvir yasağı yoktu. Ancak eldeki Arkeolojik ve yazılı belgelere göre tasvir yasağı ancak dinin oluşumundan sonra ortaya çıkmıştır. Emevi devrinden (661-750) gelen ilk anıtsal İslam yapıları mozaik ve fresklerle süslüdür. Bunlar bitkisel veya insan figürlü tasvirler içermektedirler. Bunlara örnek olarak Şam Emeviye Cami mozaikleri, Kusyr Amra hamam tavanındaki freskler, Kasr el-Hayr el-Garbi freskleri gibi 8.yüzyıl çöl saraylarındaki fresk ve mozaiklerle Ştuk(stuko) dekorasyon bunu gösterir. Yapılardaki tasvirlerde, ister mozaikle yapılmış olsun, ister fresko olsun tamamında meydana gelen değişim ve tahribat tasvir yasağı dönemine gelmiş olmalıdır.
İslamın ilk devirlerinde tasvir yasağının olmadığını belirten bir takım kaynaklar vardır. Mekke hakkında yazan ilk kişi olan Azraki, Peygamberin Mekke’ye girip Ka’be’ye gittiği zaman resimlerin silinmesini emrettiğini ancak kucağında çocuk İsa ile oturan Meryem tasvirinin silinmemesini söylediği kaynaklarda mevcuttur. Ve bu resim 7.yüzyıla kadar tahrip edilene kadar orda kalmıştır.
 Gerek arkeolojik belgeler, gerekse kaynaklar erken İslam devrinde tasvirlerin yapıldığını gösterir. Yasağın ise daha sonraki devirlerde ortaya çıktığı belirtilmektedir.