Klasik Dönem Osmanlı Sanatı; Mimar Sinan Öncesi, Mimar Sinan Dönemi ve
Mimar Sinan Sonrası başlıkları altında incelenir. Bu Mimar Sinan, Türk ve
İslam Sanatı'nda var olan mekân sorununu çözdüğünü, Selimiye Camisi’ndeki
merkezi plan şemasıyla ortaya koymuştur. Mimar Sinan’ın mimari mekân arayışları
yapıların diğer unsurlarını göz ardı ettiği anlamına gelmez. Mimar Sinan,
yapılarında mekân bütünlüğü ile mimari ve süsleme arasındaki dengeyi bir bütün
olarak görmüştür[1].
Mimar Sinan Sonrası Dönem’de öğrencileri Davud Ağa ve Sedefkâr Mehmed
Ağa, Osmanlı Sanatı batı etkisinde yeni bir mimari anlayışa geçene değin, Mimar
Sinan geleneğini sürdürmüşlerdir[2]. Mimar
Sinan Dönemi Minberleri, Klasik Dönem Osmanlı Sanatı içinde değerlendirilir ve
Klasik Dönem’in belirleyici mimarı olan Mimar Sinan çalışmamızın ana konusunu
oluşturmaktadır.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Yavuz Sultan Selim Camii’nin yapımına
1522’de başlanıp, 1523’te bitirilmiştir. Tuhfetü’l Mimarin'de Mimar Sinan’ın
yaptığı eserler arasında ilk sırada yer almaktadır[3]. Minber,
Camii mihrap nişinin batısında, caminin mihrap duvarına dayanmaktadır. 18
basamaklı, mermer bir kaide üzerine yükselmektedir. Minber, Klasik Dönem
özelliklerini yitirmeden günümüze ulaşmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a Üsküdar, Mihrimah Sultan Camii’nin yapımına 1540'lı yılların
başında başlanmış, kitabesine göre H. 954, M . 1547-48'de bitirilmiştir .
Mihrimah Sultan Camii
minberi Klasik Dönem Osmanlı minberlerinde rastlanmayan yapısal özellikler
göstermektedir. Minberin geçit ve aynalık altı açıklıkları minber gövdesinde
görülmez. Klasik Dönem yapılarında gördüğümüz geçit ve aynalık altı açıklıklar
bu yapıda, yerini geçmeli çokgen ve yıldız dekorlu 'L' biçiminde oluşturulmuş
bir bölüme bırakmıştır. Minber gövdesi, kapısı ve geçidi mermer, külahı ahşap
malzemeden yaptırılmıştır. Minber kapısının önündeki basamaklar kafes oyma
tekniğinde geçme şebekelidir. Minber kapı girişi geçmeli palmet dekorlu iki
basamağa sahiptir.
Minberi a-aynalık
b-korkuluk ve köşk altını meydana getiren bölüm geçit ve pabuçluğu içine alan
'L' şekilli kısım başlıkları altında sınıflandırma da yapılmıştır. Minber
mermerden yapılmış iki katlı kaide üzerine oturtulmuştur. Kaide alt katı düz
yüzeyli iken, üst katı silindirik profil ile kavislidir. Minber, mihrap
önündeki yarım kubbeyi taşıyan ayaklar ile mihrabın yanındaki pencere arasında
yer alır. Minber renkli ve yaldızlarla süslenmiştir[4].
Şehzade Mehmet Camisi; Tezkiret-ül
Bünyan’da H.950 tarihinde başlandığı ve inşaatına yüz elli bir yük akçe
harcanıldığı belirtilmiştir. Külliye inşaatının H.951–955-M.1544–1548 tarihleri
arasında dört yıl sürdüğü anlaşılmaktadır[5]. Minber
basamak biçiminde yükseltilmiş mermer bir kaide üzerine oturtulmuştur. Mermer
kaidenin minbere geçiş noktasındaki baklava motifli kabartma bordür, minberi
çevrelemektedir. Minber 17 basamaklı bir merdivene sahiptir. Ahşap külahı
yangın sonucunda yenilenmiştir. Ahşap külah en az bir kez restorasyon görmüş
olmasına rağmen, yapının ahşap unsurlarında Klasik Dönem özellikleri
görülmektedir.
Hadım İbrahim Paşa Camisinde;
Taç kapı üzerindeki kitabede '’Beyt-i Hadi ve ma'bed-i ebrar'' yazılıdır.
Yapının H. 958 M .
1551 tarihinde bitirildiği anlaşılmaktadır[6]. Camii ile
birlikte restorasyon geçirmiştir. Restorasyonlarda minberin külah ve mihrap
duvarındaki kör kemer dışındaki minber elemanlarına dokunulmadığı
anlaşılmaktadır. Minber yan aynalıklarında mermerdeki tahribatlar göze çarpar. Bunların
dışında minber iyi durumdadır. Minber bir sıra taş ve bunun üstünde yer alan
bir sıra düz satıhlı mermer kaide üzerine yükselir. Kaideden minber kapısına
basamakla geçiş sağlanmıştır.
Kaptan-ı Derya Sinan Paşa için 1555'te Mimar Sinan'a yaptırıldığı belirtilen
ve görüşe göre Kaptan-ı Derya Sinan Paşa’nın Külliyenin inşaatı tamamlanmadan ölen
Sinan Paşa Camii’nin kitabesinde,
bitiriliş tarihi H. 963 M .
1555–56 olarak verilmektedir[7]. Minber
tek kat mermer kaide üzerine yükselir. On iki basamaklı mermerden
yaptırılmıştır. Yapının kubbesini taşıyan ayakları birbirine bağlayan kemerler
ile mihrap duvarının birleştiği noktalardaki mukarnas süsleme kesintiye
uğramıştır. Bu durum mimari yapısal bütünlüğün bozulduğunu göstermektedir.
Ayrıca minber külahının dışa taşırılarak yerleştirilmiş olması da minberin
yapıyla birlikte yeni uygulamalara maruz kaldığını gösterir. Bu deformasyonları
minberin diğer bölümlerinde de görebiliriz. Mermer malzemedeki farklılıklar
minberin önemli oranda kapsamlı değişikliklere uğradığını göstermektedir.
Rüstem Paşa Camii’nde yapım
kitabesi yoktur. H.963 M.1561 senesine ait vakfiyesi, bu tarihte yapıldığı
yönünde fikir vermektedir. Rüstem Paşa'nın vefatı üzerine kitabesinde, ‘‘Ana
olsun Cinanda Adn mesva H.963 M. 1561’’ yazılıdır. Bu kitabe bilgilerinden yola
çıkılarak caminin Rüstem Paşa hayatta iken, bitirildiğini, kitabenin, camiye
sonradan konulduğu M. 1561’den önceye tarihlendirilir[8].
Minber, mermer malzemeden yaptırılmıştır. Külahı ahşaptır. Minber kapısının
kemer köşeliklerindeki üçgenler düz yüzeyli oyma tekniği ile kabartılmıştır.
Üçgenlerin yüzeylerindeki bitkisel dekorlar silindirik yüzeyli oyma
tekniğindedir. Minber kapı alınlığındaki dikdörtgen bölüm düz yüzeyli oyma
tekniğinde kabartılarak oluşturulmuş, yüzeyinde yer alan yazı kuşağı yine düz
yüzeyli oyma tekniğindedir. Minber on üç basamaklıdır.
Süleymaniye Camii’nin yapımına
957 yılı Cemaziye'l-Ula Ayı’nın yirmi yedinci gününde başlandığı, 964 yılı
Şevval Ayı’nın ilk haftası bitirilerek cuma namazına yetiştiği belirtilir. Yapının
tamamlanmasına dair kitabelerde 'Kaale abdün abidün tarihahu; Ma'bedün Lillah-i
vescüd vakterib'' H. 964 M .
1562 yazısı yer almaktadır[9].
Mihrap ve minber çok iyi cins mermerden yaptırılmıştır176. Minber dikdörtgen
kaide üzerine yükselir. Kaide altta düz yüzeyli, ortada yarım daire silindirik
profil ile bunun üstünde iç bükey profil sırasından oluşur. 19 basamaklıdır.
Minber, yapı ile bütünlük oluşturacak büyüklüktedir.
Edirnekapı, Mihrimah Sultan Camii
vakfiyesine göre yapılan tarihlemelerde 1562–1565 tarihleri arasında yaptırıldığı
görüşü hâkimdir. Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan tarafından
yaptırılmıştır. Cami-i şerif-i mezbur 1247 senesi Vakf-ı Müşarülileyha'dan tamir
olunmuştur[10]. Evliya Çelebi'nin gayet
sanatkârane diye tanımladığı minber altta düz yüzeyli, üstte eğimli yüksek bir
kaide üzerine yükselir. Minber 17 basamaklıdır. Kapı ve kapı desteği diğer
Mimar Sinan minberlerinden farklı niteliktedir Minber merdiven ve köşk
korkuluğu kafes oyma tekniğinde yapılarak geometrik dekor özelliğine
kavuşmuştur. Korkulukların kırık çokgenlerin birbirleriyle kesiştikleri
kısımlarda yalancı kakma tekniği görülür.
Selimiye Camii, yaptırtan
Kanuni’nin oğlu İkinci Selim, 22 Haziran 1567’de İstanbul’dan Edirne’ye gelmiş
ve Avusturyalılarla yapılan barış anlaşmasına kadar burada kalmıştır. 1568
yılında yapımına başlanan cami, 1574 yılında tamamlanmıştır[11].
Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında taş, mermer, çini,
ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemlidir. Minberi mermer
işçiliğinin başyapıtlarındandır. 19 basamaklı mermerden yapılan minber
Köşkündeki çini pano, lacivert üzerine ortada kırmızı, ak bahar çiçekli ağaç
altında yaprak, sümbül ve lalelerle bezenmiştir (Fotoğraf 15).
Kadırga Sokollu Külliyesi,
hanımı Esmahan Sultan adına H.979 M. 1571–72 yıllarında yaptırılmıştır.[12] Mermer
minber özgündür. Mermer bir kaide üzerine yine mermerden yaptırılmıştır. Kaide
minberi dört yönde dolanır. Kaide bordürü ikiz baklava motifli kabartmaları ile
vurgulanmıştır. Minber on iki basamaklıdır. Minber mihrap duvarında, dışa
çıkıntı yapan kubbeyi taşıyan payeye dayalı olarak inşa edilmiştir. Mükemmel
mermer işçiliği ve kalitesiyle dikkat çeker. Külah çinileri göz alıcıdır.
Minberin, Camii içi süsleme programı ve mekân tasarımıyla uyumu dikkat
çekicidir.
Atik Valide Camii; II. Selim'in hanımı, III. Murat'ın annesi
Venedikli Nurbanu Valide tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliye
içindeki Darülkurran'ın kitabesine göre 1577'de yapıya başlanıp, yapı Nurbanu
Valide'nin öldüğü 1583 yılında bitirilmiştir[13].
Minber mermer malzemeden
yaptırılmıştır. Zemindeki mermer kaide düz yüzeylidir. Bunun üzerinde yer alan
ikinci kaide alt yüzeyi düz bir bordür şeklinde üstte ise; yatay silindirik bir
profil bunun üstünde kademelendirilmiş iki sıra düz yüzeyli profillerle hareketlendirilmiştir.
Zal Mahmud Paşa Camii’nin kitabesi
yoktur. 1551 ile 1580 yılları arasında yaptırılmış olduğuna dair farklı
görüşler mevcuttur[14]. Minber
mermer malzemeden yaptırılmıştır. 14 basamaklıdır. Külah ve kaidesi ahşaptır. Mermer
parçalarının birbirine tutturulmasında demir malzemeden de yararlanılmıştır. Minber
kapısı kemer köşelikleri silindirik yüzeyli oyma tekniğinde bitkisel
süslemelidir. Bu süslemelerin yüzeyleri altın yaldız boyalıdır. Kapı alınlığındaki
dikdörtgen bölüm düz yüzeyli oyma tekniği ile kabartılarak yüzeyinde, yine düz
yüzeyli kabartma tekniğinde yazı yer alır. Kapı sövelerini dolduran kum saati
motifli gömme sütunlar silindirik yüzeyli oyma tekniğindedir.
MESUT ÇELİK
[1] Metin SÖZEN, Türk Mimarisinin Gelişimi ve Mimar Sinan, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 1975 s.27.
[2] Kemal ALTAN, Koca Sinan ve Türk Mimarisi, Mimarlık, Ankara 1948, S.
2,s.23–25.
[3]Ponsu KARAHASAN, ‘‘İstanbul Sultan Selim Camii Hakkında’’, SanatTarihi
Yıllığı, Sanat Tarihi Enstitüsü, S.1, İstanbul 1965, s.183–87.
[4] İlhan ÖZKEÇECİ, ‘‘Üsküdar Mihrimah Sultan Cami’’ Uluslararası Üsküdar
Sempozyumu V,1-5 Kasım, Bildiriler,C,II.,İstanbul 2007,s.105-106.
[5] İsmail ORMAN, ‘‘Şehzade Külliyesi’’ TDV. İslam Ansiklopedisi, C, 38,
İstanbul 1997,s.483.
[6] Semavi EYİCE, ‘‘İbrahim Paşa Külliyesi’’, TDV. Ansiklopedisi, C, 21,
İstanbul 1997,s.341.
[7] Filiz GÜNDÜZ, ‘‘Sinan Paşa Külliyesi’’, TDV. Ansiklopedisi, C, 37, İstanbul
1997, s.232.
[8]Z.Hale TOKAY, ‘‘Rüstem Paşa Külliyesi’’ TDV. Ansiklopedisi, C, 35, İstanbul
1997,s.292.
[9] Kuran, a.g.e. s.138
[10] Kuran, a.g.e. s.165
[11] Oktay Aslanapa, Edirne’de Osmanlı Devri
Âbideleri, İstanbul 1949, s. 32–61.
[12] M.Baha TANMAN, ‘‘Sokullu Şehit Mehmed Paşa Cami’’, TDV. Ansiklopedisi, C,
37, İstanbul 1997,s.361.
[13]M. Baha TANMAN, ‘‘Atik Valide Sultan Külliyesi’’, TDV. Ansiklopedisi, C,
4, İstanbul 1997,s.68–69.
[14] Mehmed Nermin HASKAN, Eyüp Tarihi I, Türk Turing Turizm İşletmeciliği
Vakfı Yayınları, İstanbul 1993,s. 105