TÜRK-İSLAM ALÇI SANATI'NIN ANA HATLARI / TURKISH-ISLAMIC ART OF PLASTER

Nayin Ulu Cami, Abbasi Dönemi
          Alçı doğada alçı taşı olarak bulunur. Birleşimi ( Kalsiyum + Kükürt + Oksijen + Hidrojen ) den oluşan alçı taşının (jips) 110˚ - 180˚ C arasında pişirilip öğütülmesi sonucunda elde edilen hidrolik bir bağlayıcıdır. Suyundan ayrıştırılan parçalar öğütülerek toz haline getirilir. Bu işlem sonucunda yitirdiği suyu yeniden almaya hazır adi alçı elde edilir. Alçı başta mimari olmak üzere, heykelcilik, restorasyon, tıp bilimi gibi sayısız alanda eski çağlardan bu yana kullanılan bir malzemedir.Mimari de tavan ve duvar yüzeylerinin pürüzsüz hale getirilmesi için yapılan alçı sıva, alçının en basit kullanım şeklidir. Ancak bu alçı sıvanın üzerinin boyanarak resimlendirilmesi işlemi de vardır. Bu süslemeye duvar süslemesi (Fresk) denir ve bu yaygın bir süsleme tekniğidir. Bu süslemede alçının tek görevi zemini oluşturmaktır.Ana malzeme olarak alçının kullanıldığı süslemelerde ise farklı uygulamalarla karşılaşılmaktadır.     
      
 1 .) Kalıplama Tekniği
 2. ) Kazıma Tekniği
 3. ) Malakari Tekniği

-          Alçı çok kullanılan bir malzemedir. Bunun çeşitli nedenleri vardır.
1-      Kolay elde edilir.
2-      Hemen hemen her bölgede doğal kaynakları bulunmaktadır.
3-      Kolay işlenir.
4-      Her türlü şekli çıkarmaya uygundur.
5-      Ucuzdur.
6-      Boyanıp, renklendirmeye uygundur.

            ALÇI KULLANIMININ TARİHİ GELİŞİMİ


Özkent Türbeleri 
        Alçı malzemenin eski Mısır ve Mezopotamya’da yapı ve süsleme malzemesi olarak  kullanıldığı bilinmektedir.  Suriye ve İran’da görülen alçı süsleme özellikle Part dönemi saraylarında görülmüştür. Part İmparatorluğu içerisindeki anlaşmazlıklar sonucu 224’de kurulan Sasaniler döneminde de yoğun olarak kullanılmıştır. (3. – 4. yüzyılar)   Alçı malzeme Akdeniz civarında da kullanılmış ancak bu kullanım sanatsal bir üslup yaratma düzeyinde olmamıştır. Onarım ya da bitmemiş işleri kısa zamanda tamamlamak gibi ikincil bir görevi olmuştur. Nitelikli alçı heykelciliğine ise rastlanmaz.   Bizans sanatında da alçı kullanılmış olmasına karşın, Anadolu’daki Bizans yapılarından günümüze malzeme ulaşmamıştır. Bizans sanatında alçı malzeme, duvar ve tavanları canlandırmak, arşivoltlar, kapı – pencere pervazları ve başlıklar gibi mimari öğeleri vurgulamak için kullanılmaktaydı. Alçı Orta Asya’da kullanılan bir malzemedir. Amu Derya civarında, çeşitli merkezlerde, Budist tapınaklarında kullanılmıştır. Budist inanışlarına bağlı olarak heykeller yapılmıştır. Uygurlara ait tapınaklarda yer alan fresklerin bazıları günümze kadar sağlam olarak ulaşabilmiştir. Hindistan ve Afganistan’daki bir çok yerleşim yerinde alçının çeşitli merkezlerde kullanıldığı bilinmektedir. İslam sanatında alçı snatı çok yoğun olarak kullanılmıştır. Emeviler döneminde görülen alçı süslemelerinin konularının ve süsleme üslubunun Sasani sanatının etkilerini taşıdığı görülür. Abbasiler dönemiyle birlikte alçı süslemede Orta Asya ve İran etkileri görülmeye başlar. Ancak, Samarra, alçı ile yapılan bitki kökenli bezemenin giderek soyutlaştığını ve bitkisel referansın yavaş yavaş ortadan kalktığını gösterir. Partlardan beri İran’da gelişen alçı işçiliği Samarra etkisiyle yeni bir karakter kazanmıştır.


             KAZIMA TEKNİĞİ 

         Öncelikle ahşap bir çerçeve olmalı. İstenilen şekle göre alçı bir kalıba dökülür. Kuruduktan sonra istenilen desen üzerine çıkarılır. Ardından ucu keskin aletlerle oyma yapılır. Buna kazıma tekniği denir. Çeşitli süsleme teknikleriyle birlikte kazıma tekniği kullanılır. Kazıma tekniğinin özelliği olarak becerinize ve kullanılan malzemeye göre istenilen derinlikte süsleme yapılır. Girift, karmaşık ve katlı, geometrik ve figürlü süslemeler yapılabilir.

Zevare Mescid-i Cuması
            KALIPLAMA TEKNİĞİ 

       Öncelikle negatif kalıp gerekmektedir. Ardından belli oranlarda içine su katılmış olan alçı hazırlanır. İçerisine mermer tozu, tuğla tozu ve kum katılır. Kaynaklarda kireç tozu katıldığı da söylenmektedir. Bu hazırlıklardan sonra alçı kalıba dökülür. Alçının kalıptan kolay çıkması için arap sabunu ve pudra kullanılır. Bu teknikte kendir lifi kullanılır dağılmaması için. Çok derin süslemeler yapılmaz. Daha yüzeysel süslemeler tercih edilmektedir. Kazımaya göre daha az karışık süslemeler kullanılmıştır. Başka bir görüşe göre ise; duvara alçı sıvanır. Üzerine kalıplarla desen yapılabilir. Yalnız alçının hemen donmaması gerekir.


            MALAKARİ TEKNİĞİ 

          Mala işi de denir. Zor olan ve fazla örneği olmayan bir tekniktir. Bu teknikte istenilen alana alçı yerleştirilir ve sıvanır. Ardından süsleme yapılacak yerlere mıh denilen çiviler çakılır. Daha sonra çivileri kapatacak şekilde tekrar alçı yerleştirilir ve mala ile süsleme yapılır.


         ANADOLU'DA ALÇI KULLANIMI   tıklayın!.