AYDIN CAMİİLERİ

ÜVEYS PAŞA CAMİİ
Cami kuzey–güney doğrultusunda eğimli bir arazi üzerine avlulu, kare planlı ve tek kubbeli plan özelliğinde inşa edilmiştir. Kuzeyinde kubbelerle örtülü üç birimli son cemaat yeri ve kuzeybatı cephesinde minareye sahiptir. Son cemaat yerinde,  ortadaki kubbeye istiridye kabuğu şekilli tromplarla, yanlardakine pandantiflerle geçiş sağlanmıştır.  Kubbeler alaturka kiremitlerle örtülüdür. Cephelerin alt seviyesinde mermer söveli ve dikdörtgen şekilli pencereleri vardır. Üst kısımları sivri hafifletme kemerleriyle hareketlendirilmiştir. Üst seviyedeki sivri kemerli pencereler dikdörtgen çökertmeler içine yerleştirilmiştir. Güney cephede öküz gözü pencereler dikkat çekicidir. Kuzeyde kadınlar mahfili yer almaktadır. Minber ve mihrabı süslemeli, beyaz mermerden işlemelidir. Yapının süslemeleri oldukça sadedir. 1899 depreminde yıkılan camii, daha sonra Muhtar Ahmed tarafından yeniden yaptırılmış ve günümüzdeki kitabe eklenmiştir. Camii, 1568’de Aydın’ın eski ve soylu ailelerinden Kadı Muhiddin Efendi’nin oğlu Mısır Beylerbeyi Üveys Paşa tarafından yaptırılmıştır. Aydın’ın merkezinde günümüze ulaşan en eski Osmanlı Dönemi camisidir.  

HASAN ÇELEBİ (ESKİ –YENİ ) CAMİİ  
Hasan Efendi Mahallesi Batı Gazi Bulvarı üzerindedir. Kare planlı tek kubbeli bir harim ile kuzeyindeki üç bölümlü son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesindeki minareden ibarettir. 1950 yılında avlusundaki şadırvanla birlikte onarım geçirmiştir. İnşasında taş, tuğla, mermer malzeme kullanılmıştır. Son cemaat yerinin dip duvarındaki pencereler dış mihrap görünümündedir. Cepheler dikdörtgen şekilli, sivri kemerli alınlıkları olan pencerelere sahiptir. Yapıya göre oldukça ince olan minare 1899 depreminde yeniden yapılmıştır. Son cemaat yerindeki kubbeler granit sütunlu üç yuvarlak kemere oturmaktadır. Kemerlerin üstündeki izlerden son cemaat yerinin önünde, önceleri ikinci bir bölümün daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Ana giriş yüksek bir niş içindedir. Caminin mermer mihrabı ve minberi Aydın camileri arasında en güzel örneklerdir.   Harim girişinde, mihrap ve minberinde süslemeler dikkat çekicidir. Kaynaklara göre yapı 1585’ten önce inşa edilmiştir.

RAMAZAN PAŞA CAMİİ
Cami kuzey–güney doğrultusunda eğimli bir alanda alçak bir platformun üzerine inşa edilmiştir. Kare planlı, tek kubbeli bir harim ile kuzeyindeki üç bölümlü son cemaat yeri ve kuzeybatısındaki minareden oluşmaktadır. Şadırvan camiinin kuzeyinde yer almaktadır. İnşasında kesme taş, mermer ve tuğla malzeme kullanılmıştır. Batı cephede, alt seviyede üçgen kemerli üç pencere, üst kısımda damla şekilli üç adet pencere yer almaktadır. Güneyde mihrap, duvardan dışarıya doğru taşıntı yapmıştır. İki yanında birer pencere, üst seviyede üç adet damla şekilli pencere vardır. Doğu cephe, batı cephesi gibi düzenlenmiştir. Son cemaat yeri kubbelerine pandantiflerle geçilmektedir. Revak sütunları silindirik gövdeli ve baklava dilimli başlıklıdır. Harim kubbesine tromplarla geçilmektedir. Kuzeyde ahşaptan kadınlar mahfili yer almaktadır. Mihrap yuvarlak kemerlidir. Minber, mermerden yapılmıştır. Kubbe yüzeyi ışınsal düzenle 16 bölüme ayrılmıştır. İki inşa evresi geçirmiştir. İlk yapının kitabesi yoktur. 1595 tarihli vakfiyesine göre cami Ramazan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami kısmen yanmış, 1899 yılındaki depremde temellerine kadar yıkılması sebebiyle 1901 yılında Sökeli Hacı Halim Paşa tarafından yeniden yaptırılmıştır.

AHMET ŞEMSİ PAŞA (KIRMIZI–AĞAÇARASI)  CAMİİ
 Adnan Menderes Bulvarı üzerinde Güzelhisar Mahallesi’nde yer almaktadır. Minaresinin renginden dolayı halk arasında Kırmızı Minareli Camii ismiyle anılır. Üzeri tek kubbeyle örtülü kare planlı bir harim ile kuzeyindeki üç birimli son cemaat yeri ve kuzeybatısındaki minareden ibarettir. Taş ve tuğla malzeme inşa edilen eserin kitabesi yoktur. Aydın ili, Köşk ilçesi, Yavuzköy’deki camii inşa ettiren Şemseddin Ahmed Paşa’nın oğlu Ahmed Paşa’nın 1659 tarihli vakfiyesinden caminin ve buna bağlı yapıların 1659 yılında yapımlarının sürdüğü anlaşılmaktadır. İnşaatı 1660-61 yılları arasında tamamlanmış olmalıdır.

BEY (SÜLEYMAN BEY) CAMİİ
Halk arasında Bey cami olarak bilinmektedir. İstasyon merkezinde bulunan cami, avlu içinde kare planlı, tek kubbeli bir harim, kuzeyindeki üç bölümlü son cemaat yeri ile kuzeybatı köşesinde yer alan minareden ibarettir. Son cemaat yeri kubbelerle örtülüdür. Ortadaki kubbeye tromplarla yanlardakine pandantiflerle geçiş sağlanmaktadır. Yapı kesme taştan inşa edilmiştir. Cephenin alt ve üst seviyelerine pencereler açılmıştır. Güneyde, mihrap dışa doğru taşıntı yapmaktadır. Mihrabı ve minberi mermerden yapılmıştır. Kuzeyde kadınlar mahfili yer almaktadır. Harimin üzerine örten kubbenin içi geç dönemlerin kalem işiyle süslüdür. Kapı üzerindeki pencerenin yuvarlak kemeri iki renkli geçme mermerle süslenmiştir. Dilimli kemer ve yanlarındaki sütuncuklar girişin tek süsüdür. Cami, 1683’te Hacı Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisinin tipik bir örneğidir. 

CİHANOĞLU CAMİİ
Camii, doğu-batı yönlerinde, eğimli bir alanda, yüksek bir platform üzerinde yer almaktadır. Alt kademede, batıda kemerli bir geçit, güneyde bir sebil vardır. Avlunun kuzey ve doğusunda medrese hücreleri mevcuttur. Yapı, moloz taşla inşa edilmiştir. Yer yer tuğlalar da görülmektedir. Kare planlı, kubbeli ve üç bölümlü son cemaat yeri ile kuzey-batıda bir minareye, üç bölümlü bir son cemaat yerine sahiptir. Cepheler pencerelerle hareketlendirilmiştir. Güneyde mihrap duvarı dışa doğru taşıntı yapmaktadır. Kuzeydeki son cemaat yerinin bölümleri kubbelerle örtülüdür. Kubbe geçişleri pandantiflidir. Kuzey yönündeki kapıdan harime geçilir. Harim kubbesinin geçişleri trompludur. Caminin son cemaat yeri ve harimi oldukça süslüdür. Ancak eski resimlerde görülen son cemaat yerindeki alçı süslemeler bugün yoktur. Harimdeki alçı süslemeler Barok karakterlidir. Bitkisel motifler "C" ve "S" kıvrımlar, silmeler dikkati çeken bezemelerdir. Caminin restorasyonu 2010 yılında tamamlanarak daha güzel bir görünüme kavuşmuştur.







-->